TASARIM NEDİR?

Adsız_Resim.jpg

Fikri haklar serimize, henüz değinmediğimiz bir konu olan tasarım hakkı ile devam ediyoruz. Fikri haklara ilişkin diğer yazılarımıza da edinimhukuk.com üzerinden ulaşabilirsiniz.

Tasarım, kelime olarak “zihinde canlandırılan biçim; tasavvur” anlamına gelmektedir.* Bilinen genel anlamı ile ise; moda şovlarında yer verilen kıyafet ve ayakkabılar, telefon, bilgisayar ve hatta arabalar gibi günlük hayatımızda yeri olan ürünlerin dış görünüşleri birer tasarım ürünüdür. Hemen belirtmek gerekir ki, bu bilgi gerçeğe oldukça yakındır. Hatta, halk arasında en doğru bilinen fikri hak tanımlarından biri tasarıma aittir. Bununla birlikte tasarıma ilişkin daha fazla bilgi edinildiğinde tasarım hakkının çok daha geniş bir alanı kapsadığı anlaşılacaktır.

Tasarım hakkı, diğer fikri haklarla birlikte de var olabilmektedir. Örneğin, patentli bir ürünün bir kısmı ya da tamamı aynı zamanda tasarım ile korunabilmektedir. Yine bir markanın logosu aynı zamanda tasarım olarak korunabilecektir. Bir kitap kapağı hem bir sanat eseri olarak hem de bir tasarım olarak korunabilecektir. Tasarım, günlük hayatımızda karşımıza belki de en çok çıkan fikri mülkiyet hakkıdır. Ayaklarınıza bakın, nerede olduğunuza ve günün hangi saatinde bu yazıyı okuduğunuza göre, ayağınızdaki çorabın şekli ve üzerindeki desen ya da ayakkabınız bir tasarım ürünüdür.

Fikri haklar hukuku kapsamında tasarımın tanımına 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu (SMK) 55. maddede yer verilmiştir. Madde metni “Tasarım, ürünün tümü veya bir parçasının ya da üzerindeki süslemenin çizgi, şekil, biçim, renk, malzeme veya yüzey dokusu gibi özelliklerinden kaynaklanan görünümüdür.” şeklindedir. Tasarım, kısaca, ürünlerin duyularımızla algıladığımız görünümleri ve verdikleri hislerdir.

Kanun koyucu, tasarım tanımını bilinçli olarak oldukça geniş tutmuştur. Zira, üretilen nesnenin algılanabilen ve görülebilen alanlarında yapılan en küçük değişiklik ve eklemeler dahi tasarım olarak algılanabilecektir. Ancak kanun koyucu, bilgisayar programlarını tasarım kapsamından çıkarmıştır. Zira, bu program yazıları daha çok telif hakları kapsamında bulunan yazılı eserlere benzetilebilmektedir. Bununla birlikte, internet sitesi grafikleri tasarım olarak korunabilmektedir.

Ülkemizde tasarım tescilli ve tescilsiz olarak korunabilmektedir. Tasarım sahibi tasarımını Türk Patent ve Marka Kurumu (TÜRKPATENT) aracılığı ile tescil ettirmeyi tercih ederse 5 yıllık bir korumaya sahip olabilecek ve 5’er yıllık sürelerle 25 yıla kadar bu koruma süresini uzatabilecektir.

Tescilsiz tasarım koruması ise ancak Türkiye’de kamuya sunulan, yani kullanıma sunulan, satışa çıkan, reklamı yapılan yahut sergilenen, tasarımın sunulduğu tarihten itibaren 3 yıldır. Belirtmemiz gerekir ki bu koruma süresi uzatılamamakla birlikte tescilli tasarımlarla aynı korumaya da sahip olamayacaktır. Yine de, moda endüstrisi gibi trendlerin hızlı değiştiği endüstriler için tescil sürecinde zaman kaybetmemek ve tasarım özgürlüğünü uzun bir süre kısıtlamamak adına tescilsiz koruma ülkemiz ve dünya çapında yaygın olarak kullanılmaktadır.

Tasarımın da marka ve patentte olduğu gibi koruma şartları bulunmaktadır. Bu şartlar, tasarım korumasından yararlanacak olan üretimin, tüm dünyada yeni olması ve ayırt ediciliğe sahip olmasıdır. Bu iki kriterin de, tescil istemi için tescil başvuru tarihinden, tescilsiz koruma için ise kamuya sunumundan önce korunması istenen tasarımda var olması aranmaktadır.

Özet olarak, korunması istenen tasarımın koruma tarihinden önce var olan bir tasarımdan farklı olması aranmaktadır. Bu farklılık yalnızca küçük ayrıntılarla sınırlı kalıyor ve yeni tasarım önceki tasarıma benziyorsa iki tasarım aynı kabul edilecek ve sonraki tarihli tasarım korunamayacaktır.

Bir tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olup olmadığı, herhangi iki tasarımın, aynı kişi üzerinde bıraktıkları genel izlenimlerin farklı olması ile belirlenmektedir. İki tasarım genel izlenim olarak farklı ise tasarımın ayırt ediciliğe sahip olduğu kabul edilmektedir.

Hemen belirtmek gerekir ki, uygulamada tasarımın ayırt edici olup olmadığı değerlendirilirken tasarımcının sahip olduğu seçenek özgürlüğü de değerlendirilmektedir. Burada bahsi geçen durum, üzerinde tasarım yapılan objenin teknik olarak sahip olduğu özelliklerin tasarıma etkilerinden bahsedilmektedir. Örneğin bir kaşık tasarlarken, sıvı tüketimi için içbükey bir kısmı olması ve kaşığı tutacak bir sapı olması kaşığın teknik özelliklerindendir. Yine, bir bulaşık makinası tasarlarken makinanın içine su alması gereken borularını, tabak, bardak, kaşık koymak için gereken bölmeleri olmasını göze almak gerekecektir. Aynı şekilde bir otopark tasarlarken arabaların girip çıkabileceği kadar bir kapı tasarlamak tasarımcının seçenek özgürlüğünü kısıtlayacak ve kim bu ürünü tasarlarsa tasarlasın bu bölümleri sağlaması gerekecektir. Dolayısıyla bu bölümlerin başka bir tasarım ile aynı olması tasarımın ayırt ediciliğini etkilemeyecek ve tasarım yine de tescillenecektir.

Tasarım, oldukça geniş bir konu olup bu yazımız tasarım hakkına giriş şeklinde bilgilendirme amaçlı okunabilecektir. Tasarım hakkı, serimizin devamında bu konuda başka detaylara da yer verilecektir. Bloğumuzda yer alan yazılar yalnızca bilgi verme amacı olup tasarım hakkına ilişkin bilgi sahibi olmak için alanında uzman avukatlardan danışma ve yardım alınması gerekmektedir.

  • Türk Dil Kurumu sözlüğü: https://sozluk.gov.tr