GÖZLEM ALTINA ALMA
Gözlem altına alma kurumu 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 74. maddesinde düzenlenmiştir. Gözlem altına alma bir koruma tedbiri olmasına karşın kişi hürriyetinin kısıtlanması sonucunu doğuran bir düzenlemedir. Şüpheli veya sanığın herhangi bir akıl probleminin olup olmadığı, eğer akıl hastası ise ne kadar süredir akıl hastası olduğu, akıl hastalığının şüpheli veya sanığın davranışları üzerinde nasıl bir etkiye sahip olduğunun tespiti için sağlık kuruluşunda kişinin özgürlüğü kısıtlanarak gözlem altında tutulmasıdır.
Gözlem altına alma kararının verilebilmesi için belirli şartların oluşması gerekmektedir.
-
Şüpheli veya sanığın suçu işlediğine dair kuvvetli şüphe bulunmalıdır. Bu kadar ağır bir tedbirin ancak kuvvetli şüphelerin varlığı halinde gerçekleştirilmesi uygun görülmüştür.Kuvvetli şüphe bulunmuyorsa gözlem altına alınma kararı da verilemeyecektir.
-
Gözlem altına alma kararı verilmeden önce şüpheli veya sanığın akıl sağlığının tespiti için resmi bir sağlık kurumunda muayenesinin yapılmasının gerekliliği uzman hekim tarafından belirtilmelidir. Hekim akıl hastalıkları konusunda uzman olmalı ve görüşünü bizzat şüpheli veya sanığı muayene ederek açıklamalı, evrak üzerinden gözlem altına alınma önerisinde bulunmamalıdır. Uzman hekim önerisi olmadan şüpheli veya sanık gözlem altına alınamaz. " Kişinin akıl hastası olup olmadığının sağlık kuruluşlarınca saptanması işlemi sırasında gözlem altına alınması da zorunlu değildir. CMK’nın 74. maddesinde düzenlenen ve özgürlüğü kısıtlayan bir işlem olan gözlem altına alma, ancak bilirkişinin uygun görüşü doğrultusunda ve gerektiğinde başvurulabilecek bir kontrol yöntemidir." 9. Ceza Dairesi 2008/6230 E., 2009/1 K.
-
Şüpheli veya sanığın gözlem altına alınmasına, soruşturma evresinde sulh ceza hâkimi, kovuşturma evresinde sanığın yargılandığı mahkeme tarafından karar verilebilir.
-
Gözlem altına alınma kararı verilmeden önce şüpheli veya sanığın mutlaka müdafii olmalıdır. Şüpheli veya sanığın müdafii yoksa hâkim veya mahkemenin istemi üzerine, baro tarafından bir müdafi görevlendirilir (CMK m.74/2).Gözlem altına alma tedbiri şüpheli veya sanığın kişilik haklarını ihlal edici nitelik göstermesi nedeniyle müdafii atanması zorunluluğu getirilmiştir. Gözlem altına alma kararı verilmeden önce Cumhuriyet Savcısı ile müdafii mutlaka dinlenmelidir. Kişinin kendisinin veya kanuni temsilcisinin savunma yapması yeterli değildir. Müdafinin karar hakkında görüşlerini açıklaması gerekmektedir.
-
Gözlem altına alma süresi üç haftayı geçemez. Bu sürenin yetmeyeceği anlaşılırsa resmî sağlık kurumunun istemi üzerine, her seferinde üç haftayı geçmemek üzere ek süreler verilebilir; ancak sürelerin toplamı üç ayı geçemez (CMK m.74/3). Muayenenin 3 haftadan daha kısa bir süre içerisinde sonuçlanacağı anlaşılıyorsa makam bu süreyi daha da kısaltabilir. Verilen süre içerisinde muayeneyi yürüten hekim gerekli kanaate ulaşırsa şüpheli veya sanığın derhal serbest bırakması gerekir.
Kısaca gözlem altına alma kararı ; kuvvetli şüphenin bulunduğu hallerde, uzman hekim önerisiyle Cumhuriyet Savcısının ve müdafinin dinlenmesi neticesinde soruşturma aşamasında sulh ceza hâkimi, kovuşturma aşamasında mahkeme tarafından kanun maddesinde belirtilen süreler dahlinde verilir. Bu şartlara uyulmadığı takdirde gözlem altına alma kararına itiraz edilebilecektir.
Gözlem Altına Alma Kararına İtiraz
Gözlem altına alınma kararına karşı itiraz yoluna gidilebilir; itiraz, kararın yerine getirilmesini durdurur (CMK m.74/4). Şüpheli veya sanık hakkında gözlem altına alınma kararı verilirse bu karara karşı 7 gün içerisinde itiraz edilebilir. Yapılan itiraz gözlem altına işlemini durdurmaktadır. İtiraz yoluna başvuruda yapılan işlem kararın yerine getirilmesini durdurmazken gözlem altına alma için kanun bir istisna getirmiştir.
Gözlem altına alınma kararı kişi hürriyetini kısıtlayan bir tedbir olduğundan alınan bu kararın belirtilen şartlara uygun olup olmadığı hususunda uzman bir kişiden yardım almak faydalı olacaktır.